Hürriyet

28 Aralık 2010 Salı

OTURAYIM AMA ZAYIFLAYAYIM, DİYETİSYENİM DERDİME ÇARE

Herşey bir garip oldu günümüzde, çalışmadan kazanmak, yiyerek zayıflamak, bakmadan görmek, aramadan bulmak, vs vs..İmkansızın peşindeyiz Allah sonumuzu hayır etsin. En çok da şu diyet listesi holiganlarına gülüyorum. Ben de onlardan biriyim yani kendimi de dahil ediyorum merak etmeyin objektifim sonuna kadar. 1. kata asansörle çıkan biz, alışveriş merkezinde girişe en yakın park yerini kapmak için birbirimizin üstüne araba süren biz, bakkala arabayla giden biz, ancak yiye yiye yine de zayıf olmayı isteyen de biz. Doktorlar bas bas bağırıyor "bu işin sırrı yediğinden daha fazlasını harcamaktır, vücudun biriktirmesine engel olmaktır" diye ama yok, "su içsem yarıyor" diye kendimizi kandırırız diyetisyenlere dökeriz binlikleri, yok ben dökmem gazete, dergi, internet arar bulurum envari çeşit diyet listesini. Aç yatan yavrular aklımdan bir an olsun çıkmazken olmayan binlikleri diyetisyenlerle paylaşamayacağım, kimse kusura bakmasın. Diyetisyenler kızmasın bana o da bir uzmanlık. Ama bence hamilelik, ergenlik, obezite, kalıtsal hastalıklar gibi vücudun normal olmayan bir döneminde nasıl beslenmesi gerektiğine karar verip danışanlarını doğru yönlendirmeleri gerektiğine ve bu kapsamda çok önemli bir işlevleri olduğuna inanıyorum ama sapasağlam, normal ötesi bir insan neden diyetisyene gider, aklım almaz. Söyledik ya "yediğinden fazlasını yak". Yani illa da diyetisyene gideceksen bari yürüyerek git!

Hiç yorum yok: